E-mail Abone Sayınızı 3 Ay İçinde Nasıl %1000 Arttırırsınız?
Not: Bu yazı, e-posta pazarlamasında e-mail abonelerinizi arttırmak için rakamsal veriler ve deneyimler içermektedir.
Hatırlıyorum, 16-17 yaşlarındayken internet üzerinden yabancı bir blogun e-mail listesine abone olmuştum. Bu blog, iki-üç günde bir bana dijital pazarlamayla ilgili bir e-mail gönderiyor ve bana dijital pazarlamanın tüm sırlarını açıkladığını söylediği kitabını satın almam için teşvik ediyordu.
Uzun süre kitabı almamak için direndim ama adamın şakası yok, o da direndi yoğun ve agresif e-mail pazarlama anlayışıyla. Sonunda adam kazandı, yelkenleri suya indirdim, merakımın önüne geçemedim ve adamın e-kitabını satın aldım. İçinde neredeyse hiçbir bilginin olmadığı, tamamen ‘’spam’’ olarak adlandırılabilecek bu kitap için az bir para da vermemiştim, sanırım 1-2 haftalığıma denk geliyordu.
Sonunda kazandığım ve öğrendiğim şey koca bir ‘’0’’dı. Daha doğrusu o zaman öyle düşünüyordum… Şimdi ne mi düşünüyorum?
Birine birşey satmak istiyorsanız kesinlikle kaliteli bir e-mail listesine sahip olmalısınız. Çünkü bir kişiye e-mail gönderdiğinizde aslında onun özel alanına girmiş olursunuz. Onunla iletişim kurmanız için tek engel o kişinin e-maili açıp açmayacağıdır, geri kalan sizin ikna kabiliyetinize ve inandırıcılığınıza kalmıştır. İşte işin bu kısmına ‘’pazarlama’’ deniyor.
Aklınıza takılmış olabilir, e olay madem özel alana girmek, o zaman SMS pazarlaması da aynı etkiyi yaratmaz mı diye. Buna, hayır yaratmaz şeklinde net bir cevap verebilirim. Çünkü;
- SMS gönderdiğinizde karakter sınırlamasına takılırsınız.
- Ürününüzü satmak için internet sitenizin linkini verdiyseniz, satışı orada gerçekleştirmeniz herkes mobil cihaz kullanmadığı ve telefonu üzerinden alışveriş yapmadığı için zordur.
- Bir üçüncü neden, cep telefonu numaranız e-mail adresinize göre çok daha özel bir alandır ve böyle bir SMS’in tüketici gözündeki ‘’spam’’ algısı daha yüksek olacaktır.
Düşünüyor olabilirsiniz, e-mail mi kaldı artık sosyal medya var diye. Evet Facebook ve Twitter çok etkili ama yapılan birçok araştırma e-mail pazarlamanın satışa yönelik sonuçlarının sosyal medyanın satışa ve firma sadakatine olan etkisine göre çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Neden Kaliteli Bir E-Mail Listesi Oluşturmalısınız?
1
Analitik firması Custora’nın yaptığı araştırmaya göre,e-mail üzerinden gelen müşteriler daha fazla ürün satın alıyor ve sitede daha çok zaman geçiriyor.
E-mail ile pazarlama, sosyal medya,organik arama vb. pazarlama yöntemlerine göre ortalamanın %11 üzerinde verim gösteriyor.
Direct Marketing Association’ın araştırması ise E-mail pazarlamanın geri dönüş oranının %3800 gibi inanılmaz bir rakama denk geldiğini gösteriyor. Yani e-mail pazarlama için ödediğiniz paranın 38 katını geri alıyorsunuz.
2
Bir e-mail listesi oluşturduğunuzda sadık ziyaretçilere sahip olursunuz, sadık ziyaretçi arama motorları için çok önemlidir. Çünkü onlara göre eğer siteyi ilk defa ziyaret eden bir kişi o siteye yeniden dönüyorsa o sitede ‘’değerli’’ birşeyler vardır.
3
İnternet kullanıcılarının %92’si günlük olarak e-maillerini kontrol ediyorlar.
4
E-mailin yaşam döngüsü atılan bir tweete ya da Facebook’taki paylaşımın yaşam süresine göre çok daha yüksek. Wisemetrics’in yaptığı araştırmaya göre Facebook yapılan bir paylaşım için tüm görüntülenmenin %75’i ilk 2,5 saatlik süre içinde yapılıyor. Bir tweetin ömrü ise daha kısa ve sadece birkaç dakika içinde popüleritesini kaybedebiliyor.
E-mail ise her an açılabilecek şekilde inboxta bekliyor. Kendi tecrübelerime göre e-mail gönderildikten sonraki 2-3 gün boyunca e-maillerin yoğun şekilde açıldığını söyleyebilirim.
5
Hergün sosyal medyanın nasıl ölçülebileceğine dair teoriler üretilir, tartışılır konuşulur fakat çoğu zaman kesin bir sonuca varılamaz. E-mail pazarlamada böyle bir sorun göndemde yok, e-mail pazarlamanın analitik verileri sayesinde ROI’yi ölçümlemek çok kolay.
E-mail Abone Sayısı 3 Ayda Nasıl %1000 Arttırılır?
Herşeyden önce bir e-mail pazarlama programına ihtiyacınız olacak. Ben bunun için Mailchimp’i kullanıyorum ve fazlasıyla memnunum. 2500 aboneye ulaşana kadar ücretsiz olan bu program için artık para ödüyorum, çünkü listem 2500’ün üzerine çıktı. (6 ay içinde). Fakat eğer hedefiniz büyükse ve e-mail abone sayınızı yüksek rakamlara ulaştıracağınız düşünüyorsanız MadMimi’yi kullanmanızı da önerebilirim. Çünkü hem kaliteli hem de daha ucuz.
1
E-mail abone sayınızı arttırmanız büyük oranda ziyaretçi sayınızla alakalı. Eğer sitenizi ziyaret eden her 100 kişiden 1 kişiyi e-mail listenize kaydetmeye ikna ediyorsanız ve günde 100 kere ziyaret edilen bir siteniz varsa 1 abone, günde 1000 kere ziyaret edilen bir siteniz varsa 10 abone kazanırsınız. Bu sonuca rağmen ziyaretçi sayınızı tek başına arttırmanız yeterli olmayabilir.
Asıl önemli olan ‘’ziyaretçiyi aboneye çevirme’’ oranınızdır. O yüzden odaklanmanız gereken konu hem siteye gelen farklı ziyaretçi sayınızı arttırmak hem de ‘’ziyaretçiyi aboneye çevirme’’ oranını arttırmak.
Eğer bana soruyorsanız bulunduğunuz sektöre göre değişmekle birlikte, %3’lük bir oran mükemmel,%2’lik bir oran iyi,%1’lik bir oran normal, bunun altındaki ”ziyaretçiyi aboneye çevirme” oranları ise kötüdür.
2
Dünyada e-mail listesini büyüten çoğu kişi ücretsiz kaynak dağıtır. Ben de birden fazla ücretsiz kaynak dağıtıyorum. SosyalMedyacci’yi ziyaret ettiğinizde sağ tarafta bulunan 3 boyutlu kitap resmi işin rengini değiştiriyor ve muazzam bir geri dönüş oranı sağlıyor. Küçük bir ayrıntı vermem gerekirse, kitap resminin üzerine ok işaretini koyduktan sonra geri dönüş oranım daha fazla arttı. Küçük ayrıntılar fark yaratır…
3d kitap resmini yapmak için PSDcovers.com isimli ücretsiz şablon dağıtan siteyi kullanıyorum, gerçekten inanılmaz işimi kolaylaştırıyor ve tasarımlar mucizevi. Tek yapmanız gereken scripti indirdikten sonra Photoshop’ta gerekli tuşlara basmak, kendisi düz bir resmi, 3d hale getirme yeteneğine sahip. Bu arada e-kitapın nasıl yapılacağını bilmiyorsanız, aşağıdaki linkte ayrıntılı olarak açıklamıştım, göz atabilirsiniz.
Ziyaretçileriniz 3d hazırladığınız kitap resminin üzerine tıkladıktan sonra başka bir sayfaya gitmeli ve bu sayfada ziyaretçilerinizi kitabı indirmeye ikna etmelisiniz. Onlara, e-kitabın faydalarını açıklamanız ve isminizi vermeniz güven kazanımı açısından çok önemli.
3
Pop-Up Oluşturun… Popup, kendisine öcü gibi bakılan oysa doğru kullanıldığında ciddi geri dönüş sağlayan bir uygulama. Eğer pop-up kullandığınızda işi taciz boyutuna getirmiyorsanız, yani agresif bir pop-up stratejisi izlemiyorsanız pop-up kullanmak e-mail abone sayınızı arttırmanız için büyük bir fırsat sunuyor.
Kendi açımdan söylemem gerekirse siteme abone olan her 3 ziyaretçiden 1’i pop-up aracılığıyla abone oluyor ve bu durumdan gayet memnunum. Pop-up için Optinskin isimli ücretli eklentiyi kullanıyorum ve bu eklentinin şöyle bir özelliği var:
‘’Sitemi daha önce ziyaret eden bir kişiye pop-up’ı en az 1 ay sonra göster.’’ Dolayısıyla sık ziyaretçilerinizin canını sıkmıyorsunuz. Eklenti sayesinde aynı zamanda her metnin sonuna da pop-up’a benzeyen bir görsel yerleştirebiliyorsunuz.
Pop-uplar sitenize zarar vermeyecektir derken bunu tahmin ederek söylemiyorum. Dan Zarella’nın araştırması pop-upların zarar vermediğini ve sitenin ‘’bounce rate’ini(hemen çıkma oranını) düşürmediğini gösteriyor.
4
Plain-Text (Düz metin) Kullanın… E-mail kampanyalarımda sürekli düz metin kullanırım. Bu bir yandan amatör görünse de bir yandan da sıcaklık sağlıyor. Amatörlük bazen inandırıcılık ve samimiyet göstergesi olur ya, e-mail pazarlama da kesinlikle böyle bir durum var.
Eğer bir e-ticaret siteniz varsa tabii ki bülten hazırlamanız gerekecektir fakat bloğunuz varsa ve bloğunuzu bir yerlere getirmek istiyorsanız düz metin kullanmanızı öneriyorum. Çünkü html mailler, resim içeren şablonlu bültenler çoğu zaman görüntülenmek için ikinci bir aksiyon gerektiriyor.
5
E-mail Abonelerine Özel Avantajlar Sağlayın… Bazı yerlerde bahsedildiği gibi onlara para vermeniz, çekilişe katılma hakkı vermeniz ya da bunun gibi kolaycı yöntemleri seçmeniz şart değil. Onlara hiçbir yerde bulamayacakları bilgiyi vererek de farklı hissettirebilirsiniz. Uzun süreden beri dile getirdiğim ‘’ziyaretçiye fayda sağlama’’ gerekliliğini Google son güncellemesi Hummingbird ile ödüllendirdi ve öğretici içerikleri ön sıralara taşımaya başladı.
6
Daha Az Bilgi İsteyin…
Daha sonra segmente etmek için kusursuz bir e-mail listesi oluşturacaksanız detaylı bilgilere ihtiyacınız olabilir, fakat bilin ki istediğiniz her ekstra bilgi bir ziyaretçinin listenize üye olma ihtimalini düşürür. Ben genel olarak sadece ‘’isim’’ ve ‘’e-mail’’ talep ediyorum fakat bazıları sadece e-mail adresini yeterli görüyor. Bazı siteler ise ‘’kaç kişilik bir şirkette çalışıyorsunuz’’ sorusunu dahi yöneltebiliyor. Bu tamamen hedef kitleniz hakkında ihtiyacınız olduğunu düşündüğünüz bilgilerle ilgili.
7
Hangi Yöntemin İşe Yaradığını Test Edin…
Şu anda kullandığım OptinSkin isimli program A/B testine izin veriyor. A/B testi geniş bir kavram olsa da konumuzla ilgili kısmı şu:
Örneğin, 2 tane farklı pop-up şablonu hazırlıyorsunuz, birisi mavi renkte diğeri kırmızı renkte ve A/B testine başla diyorsunuz. Siz testi başlattıktan sonra program rastsal olarak ziyaretçilerinize iki şablonu da gösteriyor. Kimi ziyaretçi kırmızıyı, kimisi ise mavi olanı görüyor.
2-3 gün sonra sonuçlara bakıyorsunuz ve hangi rengin daha fazla abone getirdiğini görüyorsunuz. Dolayısıyla, yolunuza o şablonla devam ediyorsunuz. Renk demeyin, sadece bir rengi değiştirmeniz bile abone sayınızı 2’ye katlayabilir. Pazarlamada renk psikolojisi önemlidir.
Not: Herşeyden önce sitenizde ziyaretçilerinizi sadece bir aksiyona yöneltmelisiniz. Ziyaretçileriniz ya sitenizi like etmeli, ya takip etmeli ya da size e-maillerini vermeli. Ziyaretçilenizin gerçekleştirmesini istediğiniz aksiyon sayısını arttırdığınız takdirde hiçbirini tercih etmeme ihtimalleri artar. Bu riski göze alacak mısınız?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder