Dijitalde Zirveye Tırmanmak İçin Bilinmesi Gereken 5 Pazarlama Sırrı


Dijitalde Zirveye Tırmanmak İçin Bilinmesi Gereken 5 Pazarlama Sırrı



dijital başarı

”Sır”…

Başlı başına büyülü bir kelime. Bu kelimeyi ilk duyduğumuzda içimizdeki ”sırrın ardındakini keşfetme” isteği tavan yapıyor.
Bilir misiniz? Dünyanın en iyi pazarlamacılarının kimseyle paylaşmadıkları sırları vardır. Siz sadece buz dağının görünen kısmını bilirsiniz. Aslında onlar da sadece buz dağının istedikleri kısmını gösterirler ya da hedef şaşırtırlar.
Ortak noktaları kusursuz bir gözlemci olmaları, insan davranışlarını iyi bilmeleri ve psikolojik temelli pazarlama ile veriye dayalı pazarlama arasında mükemmel bir denge kurmalarıdır.
Dijital mecralarda ve sosyal medyada zirveye tırmanmak için geçerli olan sırlar da vardır.
Korkmayın… Size takipçi sayınızı nasıl arttıracağınızdan ya da Google’ı nasıl oyuna getireceğinizden bahsetmeyeceğim.
Verilere ve psikolojiye dayalı dijital pazarlamanın sırlarını anlatacağım…

1- Renklerin Büyüsünü Kullanmak

Renk psikolojisinin pazarlamadaki yeri ayrıdır. Renkler, müşteriye ulaştırılmak istenen mesaja paralel olarak seçilmelidir. Kissmetrics’in verilerine göre,  alışveriş yapan kişilerin %85′i renk faktörünü bir ürünü satın almadaki öncelikli nedenleri arasına koymaktadır. Bunun yanısıra kurumsal renkler marka algısını, markanın hatırlanmasını %80′e kadar yukarıya çekebilmektedir.
Hangi Renk Hangi Mesajı Vermek İçin Kullanılır?
Sarı: Güneş ile özdeşleştirildiği için umut ve pozitiflik çağrışımı yapar. Optimist bir renktir.
Kırmızı: Kırmızı enerjinin rengidir. Kalp ritmini arttırır. Özellikle ”zaman kısıtının” olduğu kampanyalarda kullanılır. İlgi uyandırmak istiyorsanız kırmızıyı kullanın.
Mavi: Güven verir. Ağırlıklı olarak bankacılık sektöründe kullanılır.
Pembe: Romantik ve feminen bir renktir. Genel olarak kadınlara yönelik ürün satışı yapan firmalar tercih eder.
Siyah: Gücü ve kararlığı temsil eder. Lüks ürünlerde daha sık rastlanır.
Turuncu: Agresif bir renktir. Satın alma, satma ya da abone olma çağrışımı yapar.
Hangi Şirket Hangi Rengi Kullanıyor?
KIRMIZI
kirmizi_sirketler
SARI
sari_sirketler
MAVİ
mavi şirketler
TURUNCU
turuncu_sirketler

→ Öneri: Sosyal medyada ve dijitalde, kurumsal kimliğinizi oluştururken maksimum 3 renk üzerine odaklanın. Sosyal medya profillerinizdeki arka plan resimlerinizden, web site tasarımınıza kadar ağırlıklı olarak belirlediğiniz 3 rengi kullanın. Yukarıda da belirtildiği gibi müşteriye güven mesajı vermek isterseniz ”mavi” üzerine odaklanmanız, satış mesajı vermek isterseniz kırmızı ya da turuncuya odaklanmanız gerekir.
Bu arada, İngiliz Havayolu şirketi BMI’ın ” Acele edin, sadece koltuk kaldı” mesajına kırmızı arka plan ekleyerek satışlarını yüzde 2,5 arttırdığını biliyor muydunuz? Kar marjı %4 civarında olan bir sektör için %2,5 önemli bir rakam.

2- Mükemmel Tweetin Anatomisi

Mükemmel tweet nasıl olur diye düşündünüz mü hiç? Pazarlama mantığıyla bakılırsa en çok retweet edilen ya da favorilere eklenen tweet mükemmel tweettir.
Kendini sosyal medya verilerini incelemeye adamış olan Dan Zarella 40 milyon retweeti incelemiş ve daha çok retweet edilen tweetlerin özelliklerini sıralamış:
  • İçinde link barındıran tweetler daha çok retweet ediliyor. Fakat link kısaltma servisleri kullanıldığında retweet ihtimali zayıflıyor. Link kısaltma servisi kullanıldığın ise en çok retweet edilenler bit.ly servisini kullanmış. Diğer bir deyişle, bilinirliği daha yüksek olan kısaltma servislerinin linklerini barındıran tweetler daha çok retweet ediliyor.
  • Sırasıyla aşağıdaki kelimeleri barındıran kelimeler daha çok retweet ediliyor:
        1- sen
       2- twitter
       3- lütfen
4- retweet
Buradan çıkaracağımız sonuç: ”Lütfen retweet” yazanların inadına retweet etmediğini söyleyenlerin sayısı çok olsa da veriler tam aksini işaret ediyor. İnsanlar onlara hangi aksiyonu almaları gerektiği açıklandığında genelde bunu yaparlar. Aynı örneği: ”paylaş” kelimesi için de verebiliriz.
  • Öğlen saatleri 14:00 ve 15:00 civarı bir tweetin retweet edilme ihtimalinin en yüksek olduğu zamanlar. En çok retweet ise gün ise cuma gününde gerçekleşiyor.

        Saatlere Göre Retweet

saatler
  • 140 karakterin tamamının kullanılmamasına özen gösterilmeli. Birçok kaynak, ideal tweet uzunluğunun 120 karakter olduğunu belirtiyor.

3- Facebook Çözümlemeleri

Facebook ”beğen” sayısını daha da önemlisi yorumların sayısını arttırmak çoğu kişinin sosyal medya pazarlamasındaki en büyük hedefi. Peki, istatistiki veriler bize konu hakkında neler söylüyor?
Daha Çok Yorum ve Like Nasıl Alınır?
  • Hubspot’un yaptığı araştırmaya göre, içinde resim bulunan paylaşımlar resimsiz paylaşımlara göre %53 daha fazla like, %104 daha fazla yorum alıyor. Sonuç, görsel pazarlamanın ne kadar hayati olduğunun kanıtı…
  • 20:00-07:00 arasındaki gönderiler geri kalan tüm zamanlardaki gönderilere göre %20 oranında daha fazla yorum ve like alıyor. Diğer bir deyişle etkileşimi daha yüksek. Sonuç, çalışma saatlerinde paylaşılan gönderilerin daha etkisiz olduğunun göstergesi… (Kaynak: Buddy Media)
  • Çarşamba günlerindeki gönderilerin etkileşim oranı diğer günlere göre ortalama %8 daha yüksek.(Kaynak: Buddy Media)
  • Haftada 1 ila 4 kere paylaşım yapanların etkileşim oranı, haftada 5 ve 5′ten fazla paylaşım yapanların etkileşim oranına göre %71 daha yüksek.
        Gönderi Sıklığı-Paylaşım Oranı
facebook gönderi

  • 80 ya da daha az karakterden oluşan Facebook gönderileri, diğer gönderilere göre %66 oranında daha fazla etkileşim yaratıyor.

4- Sürü Psikolojisinin Reddedilemeyen Cazibesi

Sırf başkaları yapıyor diye yaptığımız şeyler yok mu? Var… Kendi beynimizi kullanmadan, başkalarının yaptıklarına ayak uydurmak ve onların yaptıklarını taklit etmek sürü psikolojisini tanımlar.
Dijital mecrada sürü psikolojini kullanmak, yatırımın geri dönüşüm oranını birkaç kat arttırabilir. Sürü psikolojisinin arkasında yatan bazı varsayımlar vardır:
” Eğer onlar üye olduysa ben de olmalıyım”
” Ahmet, ürünü kullanmış, memnun kalmış, o zaman ben de kullanayım”
” Bu adam eğer bu kadar konferansa katılıp konuştuysa, bir bildiği vardır, biz de danışalım” vb…
Burada sürü psikolojisi diye biraz kaba tabirle kullandığım olay aslında ingilizcede ”social proof” diye kullanılıyor. Yani ”sosyal kanıt” diyebiliriz.

Sosyal Kanıt Online Pazarlama İçin Nasıl Kullanılabilir? 5 Faydalı Örnek

1- ”Bu ürünü alanlar şunları da satın aldı” ya da ”Bu yazıyı okuyanlar şunları da okudu”
Bu taktiği kullanan en bilindik site Amazon.
social proof nedir
2. Kaç Kişinin Siteye Abone Olduğunun Gösterilmesi
Mesela socialmediaexaminer.com e-mail kutusunda 220,000′den fazla kişinin arasına siz de katılın mesajı gönderiyor. Neden mi?
”Bakın bu kadar kişi sitemize abone oldu, demek ki bir bildikleri var” demek için… Güven verici bir gösterge.
social_proof_ornekleri
 3- Ürünü Kullanan Ünlü Markaların Gösterilmesi
Dünyanın en çok kullanılan 2 paylaşım eklentisinden biri olan Addthis, ürünü kullanmanız için etkili olacak bir teknik benimsemiş.
Siteye girdiğinizde addthis’i kullanan Dailymotion, abcnews gibi bilindik markaların logolarıyla karşılaşıyorsunuz.
addthis_social_proof
4- Sözlü Referanslar ( Testimonials)
İkna özelliği en yüksek olan sosyal kanıt sözlü referanslardır.  İnternette bir ürün hakkında başkalarının görüşlerini araştırmadan neredeyse birşey alamaz hale geldik. Bu yüzden başkalarının ürün hakkında söylediği pozitif görüşlere satış kampanyasında yer verilmeli.
gorusler

 5- Az, Çoktur

”Yeni bir müşteri kazanmanın maliyeti, eldeki müşteriyi tutmanın maliyetinden 6 kat daha fazladır.”
Bu sözü duymayan kalmadı herhalde. CRM kelimesini duyan herkesin aşina olduğu bir araştırma sonucu. Ama doğru…
Dışarıda müşteri avına çıkmaktansa eldeki müşteriye odaklanıp, onu sadık hale getirmek daha akıllıca. Az müşteri ama öz müşteri bir şirketi ayakta tutmaya yeterken, çok sayıda ama yönetilemeyen müşteri bir şirketi batırabilir.
Fazla ama anlamlandırılamayan müşteri verisi bir firmayı süründürebilirken, az ama anlamlandırılabilen müşteri verisi bir firmayı kalkındırabilir.
Mesele, az iken çoğu yaratabilmek…
Apple’ın tasarımlarına bakın. Iphone’u düşünün. Tamamen sade bir tasarım, gereksiz hiçbir ayrıntı yok. Ya da çok daha bilindik bir örnek vereyim. Google… Sizce Google neden bu kadar sade tasarımlı bir arama motoru yapıyor? Elinde yeterince tasarım mühendisi yok mu? İşe alacak yazılımcı mı bulamıyorlar? Kimse Google’da çalışmak istemiyor mu? Hayır…
google

Tabii ki bilerek yapıyor. Çünkü Google, sadeliğin kazandırdığını bilenlerden. Google ve Apple hepimizin bildiği fakat azın aslında çok olduğunu gösteren bilinen örnekler.
Azın çok olduğuna dair birkaç örnek daha:
  • İnternet sitesi ziyaretçilerinin %40′ı  bir sayfanın yükleme süresini 3 saniyeden fazla beklemiyor. ( Yani, bloglara ya da web sitelerine sırf şekil olsun diye koyulan gereksiz eklentiler ziyaretçi sayınızı neredeyse yarı yarıya düşürüyor)
  • Web sitenize eklediğiniz fazladan her paylaş butonu içeriğinizin paylaşılma ihtimalini zayıflatıyor.
  • Lokasyon bazlı içerik, Facebook reklamı ya da sadece yerel bir haberi veren tweet, yerelleştirilmemiş içeriklere göre 7 ila 10 kat daha fazla etkileşim yaratıyor.(Kaynak: clickz.com)
Sonuç:  Renklerin gücünü kullanın, Twitter ve Facebook’u bilimselleştirin, referanslarınızı pazarlayın, niceliğe değil niteliğe odaklanın.
Bunlar dijitalin davranış temelli sırları… Sizin sırrınız hangisi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder